Kendinizi fazla özgür bırakırsanız deadline’ı yaklaşan işleriniz yarım kalır. Peki bunun olmaması için neler yapmalısınız?
Bir yere bağlı değilsiniz, her sabah karşılaştığımız dayanılmaz trafiğe katlanarak ofise gitme zorunluluğunuz yok, saatler süren toplantılar yok, kıyafet zorunluluğu yok… Freelance çalışmak uzaktan bakılınca gerçekten de rüya gibi görünüyor – ta ki kişisel zorunluluklar devreye girmediği sürece…
Bir proje üzerinde çalıştığınızı düşünün, arkadaşınızdan bir telefon geliyor. Elinizdeki işi bitirmeniz gerekiyor ama bir yandan da telefona cevap vermek istiyorsunuz. Ya da günlük olarak belirlediğiniz yapılması gerekenler listesini ele alalım, öncelik sırasına göre bir düzenleme yapmanız gerekiyor. Makineye biraz çamaşır atmak fazla vaktimi almaz diye düşünebilirsiniz – ta ki gecenin bir yarısı kendinizi yapmanız gereken, deadline’ı ertesi gün olan bir işin başında bulana kadar… Çünkü freelance çalışıyorsanız ne zaman mola verdiğiniz ve ne zaman çalıştığınız konusunda keskin çizgiler yoktur. Bu yüzden zaman yönetimini kendinize göre ayarlamalısınız.
Çalışma saatleri belirleyin
Bu size ilk bakışta biraz aptalca gelebilir ancak, bitirmeniz gereken işleri zamanında yetiştirebilmeniz için çalışma saati belirlemeniz ve uzaktan çalışmıyormuş gibi davranmanız gerekiyor. Yoksa dikkatinizi dağıtan şeyler çalışmanızı böler. Özel hayata ve çalışmaya ayıracağınız zamanı iyi belirlemelisiniz. Öğle yemeği için verdiğiniz arada ise dilediğiniz gibi sosyalleşin ve daha önce açıp açmamak konusunda tereddüt ettiğiniz arkadaşınızın telefonuna cevap verin. Daha sonra da işinizin başına dönün ve odaklanmaya çalışın.
Başarı için gününüzü yapılandırın
Ardından günün geri kalanı için bir ya da iki anahtar öge belirleyip bu konulara yoğunlaşmayı deneyin. Bu süreç boyunca özellikle maksimum konsantrasyon gerektiren yaratıcı şeyler yaparken 1 saat ya da daha uzun bir süre hiçbir şeyin sizi bölmesine, durdurmasına izin vermeyin ve tüm dikkatinizi toplamaya çalışın. Ofiste çalışıyormuşsunuz gibi stratejik düşünme biçimini benimsemeye özen gösterin. Bu süre boyunca e-posta kontrolü yapmamanız da önem taşıyor. En azından 1 saatliğine gelen kutunuza bakmayın ve çalışma arkadaşlarınıza bu süre boyunca ulaşılmaz olacağınızı bildiren bir otomatik yanıt mesajı hazırlayın.
Diğerleriyle aranıza mesafe koyun
Ailenize, arkadaşlarınıza hangi saatlerde çalıştığınızı, ne zaman boş vaktiniz olduğunu açıklarsanız, çalıştığınız saatlerde rahatsız edilme ihtimaliniz de o kadar azalır. Örneğin, eğer eşinizle birlikte evdeyseniz, “Ben bugün 08:00’le 17:00 arası çalışacağım. Öğle yemeğinde oturup biraz laflamayı ben de isterim.” diyebilirsiniz. İşinizin tam 17:00’de bittiğini belirtmeniz önemli çünkü 17:00 gibi dediğinizde insanlar işinizin bu saatten önce bittiğini düşünebilir. Gözden uzak, rahat edebileceğiniz bir yerde çalışmak ve mümkünse bulunduğunuz odanın kapısını kapalı tutmak da sizi dış etkenlerden uzaklaştıracaktır. Gün içinde çocukları okuldan almak, kuru temizlemeye uğramak gibi başka planlarınız varsa bunları halletmek için de belirli zaman dilimleri ayarlayın.
