Her geçen gün büyüyen mobil uygulama dünyasında başarıyı getiren etkenler, kullanıcı memnuniyeti, işlevsellik ve sadelik olarak öne çıkıyor. En iyi mobil uygulamalar ise, kendilerini başarıya götüren bazı ilginç yöntemler kullanıyor. Günümüzde neredeyse herkes akıllı telefon kullanıyor. Akıllı telefonları bu kadar değerli kılan en önemli şey ise kuşkusuz mobil uygulamalar. 2014 yılının tüketici trendlerini araştıran uzmanlar, mobil uygulamaların kullanımının telefon kullanımından bile daha önemli hale geldiğini belirtiyor. Kullanıcıların yanlarında taşıyabildikleri ve pratik çözümler sunan araçların çeşitlendiği bu günlerde uygulama geliştiriciler de bu durum önemli bir fırsat olarak değerlendirmeye devam ediyor. Yaklaşık 5 yıl önce Apple tarafından açılan uygulama mağazası ile birlikte hızla yükselen uygulama pazarı, Google Play ile birlikte ivme kazanıyor. Mobil uygulamalar pazarında başarıya ulaşmada en önemli etken ise kullanıcı memnuniyetinden geçiyor. Kullanıcıların ne istediğini ve geri bildirimlerini doğru değerlendiren ve buna göre ürün tasarlayan uygulama geliştiricileri başarılı işlere imza atıyor ve en iyi mobil uygulamalar kategorisine girmeye hak kazanıyor. Dünyanın en iyi mobil uygulamalarından bazılarının sırlarını inceledik:
1. Instagram: Uygulamayı duyurmak için etkili insanlar davet edildi. Instagram’ın kurucusu Kevin Systrom uygulamanın kullanıma açılmasından önce bazı teknolojik blog yazarlarını ve dijital trendler konusunda etkili kişileri mobil uygulamanın test sürümünü denemeye davet etti. Bunlardan biri de Amerikalı yazılım mimarı, iş adamı ve Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’di. Dorsey kısa zamanda Instagram’ı kendi Twitter takipçileri ile fotoğraf paylaşmak için kullanmaya başladı. Ardından TechCrunch’ta Instagram ile ilgili iki makale yayınlandı. Böylece, Instagram lansmanından önce kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Lansmanın ardından Instagram ilk 24 saat içinde 25 bin, üçüncü haftasında 300 binin üzerinde kullanıcıya ulaştı. Instagram’ın bir anda bu kadar kişiyi çekmesinde bir diğer etken de gelişmiş bir ekran ve kameraya sahip olan iPhone 4’ün satışa sunulmasının ardından ortaya çıkması oldu.  Şirket ayrıca Instagram’da çekilen fotoğrafların orada kalmasını önleyerek, insanları Facebook ve Twitter gibi büyük sosyal ağlarda fotoğraflarını paylaşmaya teşvik etti. Ayrıca Instagram mobil geliştiricileri fotoğraf yükleme işlemini hızlandırarak kullanıcılara kolaylık sağladı. Aktif bir web sitesi olmadan milyonlarca kullanıcıya ulaşan fotoğraf filtreleme ve paylaşım uygulaması Instagram, artık kullanıcılardan yüksek puanlar alan en iyi mobil uygulamalardan biri. Günümüzde Instagram, bir pazarlama platformu olarak da kullanılıyor ve birçok büyük marka periyodik olarak instagram kampanyaları düzenliyor.
2. Snapchat: Uygulamanın dedikodusu kendisinden önce yayıldı. Snapchat kurucuları mobil uygulamanın isminin eğitim aldıkları Stanford Üniversitesi’nde arkadaşları arasında dedikodu olarak yayılmasını sağladı. Fakat buna rağmen uygulama yaş aralığı daha küçük olan liseli gençler arasında popüler bir anlam ifade edene kadar önemli ölçüde bir yükseliş kaydetmedi. Kullanıcılar için uygulamanın en önemli özelliği viral olarak yayılmasında katkısı olan grup olarak mesajlaşma işleviydi. Bir kullanıcı birden fazla kişiye bir “snap” gönderdiğinde herkes ayrı ayrı kendine özel mesajmış gibi alabiliyordu. Mobil uygulamanın bu özelliği kullanıcıları özel hissettirdi. Böylece Snapchat, kendi tarzındaki mesajlaşmayı gençler arasında kutsal bir olgu haline dönüştürmeyi başardı. Snapchat’in başarısında bir diğer etken elbetteki görüntülendikten bir süre sonra silinme özelliği oldu. Uygulamanın en önemli özelliği gerisinde bir tür dijital geçmiş bırakmadan spontan ve kişiselleşmiş mesaj gönderebilmesiydi.
3. Evernote: Basının dikkati çekildi. Evernote CEO’su Phil Libin bir röportajında birçok insanın hayatını kolaylaştıracak bir not alma uygulamasından bahsederek, bu uygulamanın Day One üzerinden kapalı beta olarak yaklaşık 1 milyon kişi tarafından kullanıldığını söyledi. Haberin ardından TechCrunch’ta Evernote isimli bu kapalı beta uygulamayı konu alan bir yazının yazılması ile birlikte kıvılcım ateşlenmiş oldu. Kapalı beta sürümü kullanan kullanıcıların da uygulama hakkında olumlu yorumlar yapması mobil uygulamanın duyulmasına yardımcı oldu. Evernote’ın Day One üzerinden sunulması da stratejinin bir diğer yüzüydü. Bir tür uygulama mağazası olan Day One’da her yeni cihaz veya platfomun tanıtılması ile birlikte kullanıcılara sunulan yeni bir mobil uygulama vardı. Bu durum Evernote’u tüm cihazlar için vitrin bir uygulama haline getirerek en iyi mobil uygulamalardan biri olmasına önemli ölçüde katkı sağladı.
4. Clear: Benzersiz tasarım ve basit kullanım. Uygulamanın yükselişinin temel nedeni benzersiz tasarımı ve basit kullanımı oldu. Hiçbir butonu olmayan mobil uygulamada, diğer karışık uygulamalara göre çok daha basit bir şekilde yapılacakları listeleyebiliyorsunuz. Alışveriş liseti, yapılacaklar listesi ve benzeri işlerin düzenlenmesinde kullanılan uygulama, basitliği ve tasarımında kullanılan renkli tarz ile kullanıcılar arasında kısa sürede ün saldı ve ABD’de kullanıma sunulduğu ilk gün App Store’da zirveye yerleşti. Uygulamanın bir diğer özelliği ise iOS 7 işletim sistemine özel olarak iPhone, iPod Touch ve iPad modellerinde kullanılabiliyor olması. Uygulamanın başarıyla duyurulmasında bir etken de Ocak 2012 MacWorld konferansı sırasında Vimeo’ya yüklenen tanıtım videosu oldu. Konferans sırasında uygulamanın lansmanının Şubat’ta yapılacağı söylentisi yayıldı. Böylece dikkatleri üzerine çeken mobil uygulamanın tanıtım videosu binlerce kez izlendi ve Clear da dünyanın en iyi mobil uygulamaları kategorisine yükseldi.
5. Camera+: Sosyal medyada agresif bir strateji izlendi. Camera+ kurucuları lansmanını yapacakları uygulama hakkında söylenti oluşturabilmek için en kullanışlı yolu, yani sosyal medya kanallarını tercih etti. Flickr, Facebook, Twitter ve Camera+ için oluşturdukları emailleri kullanan bu girişimciler Camera+ uygulamasının App Store’daki diğer fotoğraf uygulamalarından daha iyi olan özelliklerini duyurdular. Mobil uygulamanın lansmanı 10 bin dolardan fazla değerde kamera ekipmanı ile yapıldı ve 70 bin adrese tanıtım email'i atılarak söylenti oluşturuldu. Sadece bulundukları bölgede değil, ABD dışında da birçok ülkede aynı anda satışı başlayan uygulama kısa sürede uluslararası piyasada büyük kalabalıkların dikkatini çekmeyi başardı. Ardından kuruculardan birinin kendi blogunda bir sonraki sürüm hakkında ipucu veren bir video paylaşması, ulaşılan bu coşkuyu sürdürmeye yardımcı oldu.
Mobil kullanımın artması ile genişleyen ve ivme kazanan mobil uygulama pazarı her geçen gün yeni uygulamaları bünyesine katmaya devam ediyor. Bu büyük pazarın en iyi mobil uygulamaları ise kullanıcıların ihtiyaçlarına ve taleplerine uygun, basit ve kullanışlı uygulamalar oluyor.  Mobil kuşak olarak tanımlayabileceğimiz çocuklar hızla büyüyor ve markaların pazarlamada geride kalmamak için yeni neslin mobil teknoloji kullanımında artan yoğunluğu göz önüne alarak strateji geliştirmesi neredeyse bir zorunluluk haline geldi diyebiliriz.