Dijital kavramı; içinde sosyal medyayı, mobil uygulaması, yeni teknolojileri ve yeni trendleri barındıran dev bir makine haline geldi. Bu durumda markaların pazarlama ihtiyaçları da değişiyor. Peki markalar için sosyalden sonra ne geliyor? Sosyal Medya hayatımıza çok hızlı bir şekilde girdi ve vazgeçilemez hale geldi. Bu geçiş ile birlikte markalar, şirketler ve hatta devlete bağlı kuruluşlar birer birer sosyal medya platformlarında yerini aldı. Web sitelerinin ardından açılan sosyal medya hesaplarını kısa süre sonra mobil entegrasyon izledi. Markaların pazarlama departmanları, yıllık planlarına geniş bir yelpazede dijital pazarlama, sosyal medya pazarlama, mobil pazarlama ve içerik pazarlama gibi alanları dahil etti. Bütün bu gelişmeler sonrasında da değişim devam etti. Markaların dijital üzerine kurulan stratejilerine; gündemi belirleyen konular, sık sık değişen trendler ve gelişen teknoloji ile ortaya çıkan yeni pazarlama alanlarına entegre etme gerekliliği doğdu.
Sosyal medya giderek ücretli bir oyun haline geldi. Sosyal medya pazarlama konusu ilk zamanlarda doğası gereği organikti. Fakat rekabetin artması, kullanıcıların bilinçlenmesi ve bunlara da bağlı olarak Facebook, Twitter gibi platformların yeni reklam modelleri geliştirmesi markaların bu alana ayırdıkları bütçelerde artışa sebep oldu. Bugün bir ücretli bileşenden yararlanmadan sosyal medya üzerinden hedef kitleye ulaşmak çok daha zor.
İçerik artık yeterli değil mi? İçerik ile ilgili yaşadığımız genel sorun, içeriğin “her şeyi” kapsayabilmesidir. Metin, resim, video… Fakat bu kadarı bile yeterli değil. Sosyal medyada insanlar arkadaşları ve onların arkadaşları ile ilgi çekebilecek her şeyi paylaşmak istiyorlar. Bu anlamda gerçekten iyi olan hikayeler üretmek oldukça zordur. Son zamanlarda markalar tarafından da oldukça sıkça kullanılan Instagram, Vine gibi platformlar bu ihtiyacı bir nebze karşılasa da dikkat çekebilmek için daha yaratıcı anlatılara gerek var. İçerik hala kral olsa da niteliği değişiyor diyebiliriz. Sıra dışı veya benzeri olmayan içerikler ön plana yeni popüler teknolojiler içerik pazarlamasını yönlendirebiliyor. Ayrıca gerçek zamanlı yapılan paylaşımlar ve interaktif projeler markalara bu konuda yardımcı olabiliyor.
Çok kanallı pazarlama zorunlu hale geldi. Pazarlama iletişiminin reklam, halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama, promosyon, satış ve diğer birçok ögesini entegre ederek kullanma konseptine dayanan çok kanallı pazarlama ve bütünleşik pazarlama son zamanlarda markaları başarıya götüren bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Hedef kitle ihtiyaçlarının çeşitlenmesi ve kitlesel pazarlamanın satın alma davranışları üzerindeki azalan etkisi sonucu reklamveren ve iletişimcilerin işbirliği ile geliştirdiği bu model, önümüzdeki süreçte oldukça önem kazanacağa benziyor. Bütünleşik pazarlama konusunda Oreo’nun Super Bowl döneminde kullandığı Instagram hesabını duyuran kampanya iyi bir örnektir. Instagram, Twitter, Facebook ve Youtube entegreli Oreo kampanyası sonucu Oreo’nun Instagram hesabı birkaç saat içinde 2200 kullanıcı tarafından takip edildi ve 15 bin etkileşim aldı. Takip eden günün sonunda ise Oreo’nun Instagram’daki takipçi sayısı 35 bini bulmuştu.
Yarının yaratıcı ekibi: Kreatif Direktör + Sanat Yönetmeni + Metin Yazarı + Topluluk Uzmanı Dijital pazarlamada başarıyı yakalayabilmek için topluluk yönetmeyi ve topluluğu büyütmeyi çok iyi bilen ve “sosyalin dilinden anlayan” kişilerle çalışmak gerekir. Markalar günümüzde dijital reklam, mobil pazarlama, içerik pazarlama gibi alanlarda faaliyet gösteren ajanslarla çalışarak bu ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Önümüzdeki dönemde de markaların tercihi değişmeyecek ve dijital değişimi yakından takip eden profesyonel ajanslarla, işin uzmanlarıyla çalışmayı tercih edecekler. Ajanslarda ise sosyalin dilinden anlayan yaratıcı ekiplerin olmazsa olmazları Kreatif Direktör, Sanat Yönetmeni, Metin Yazarı ve Topluluk Uzmanı olacak. Elbette bu bir öngörü. Burada bahsettiğimiz topluluk uzmanı, henüz sektörde bulunan bir meslek tanımı değil.
ROI kavramı çok daha önemli hale geliyor. Yaptığınız yatırımın size ne kadar geri döndüğü ya da verimliliği ile ilgili bir kavram olan ROI (Return on Investment) önümüzdeki günlerde daha da önemli hale gelecek. Sosyal medyanın erken dönemlerinde daha spesifik olarak “Ne kadar daha fazla x satıldı?” gibi sorularla planlamalar yapılabiliyordu. Fakat bugün olgunlaşma aşamasında olan dijital pazarlama, daha iyi hedefleme gibi niteliksel faydalarla birlikte maliyet azaltma zorunluluğu gerektirebiliyor. Bunun bir sonucu olarak da ROI gibi ölçümler gün geçtikçe önemli hale geliyor.
Sonuç Dünün dijitali değişti. Yeni ekonomik modeller ile dominant oyuncular (Google, Amazon, Apple gibi) ortaya çıktı. Sosyalden sonra gelen mobil kavramı ile birlikte bilgi her zamanda, her yerde ve her platformda tüketilmeye başlandı. Bunların hiçbiri bir izolasyon içinde tek başına değil. Markalar bu değişimlere karşı duyarlı olmak ve yeni trendlere uyum sağlamak zorunda. Tüm bu değişimler ışığında markalar dijital makinenin her bir dişlisini doğru bir şekilde yönlendirerek, makinenin temel unsurlarını kullanacak ve rollerini geliştirecektir.