Sosyal sinyaller SEO uygulamalarını desteklese de bu iki konu benzer sonuçları hedefleyen farklı yöntemlerdir ve kendinlerine has özelliklere sahiptir.
Blog ve web sitesi içerikleri, yayınlandıktan bir süre Google tarafından indekslenir ve arama sonuçlarında yerini alır. İnsanlar şahane bir blog içeriği ile karşılaştıkları zaman sosyal medya profillerinde bu içeriği paylaşmak ister. Daha sonra bu insanların arkadaşları, takipçileri ya da hayranları da o içeriği paylaşır, böylece içeriğe verilen bağlantılar üzerinden sosyal sinyaller oluşur. Çok hızlı bir sonuçla karşılaşılmasa da sosyal sinyallerin katkısıyla bu içerik zaman içerisinde arama sonuçlarında daha ön sıralarda görülür.
Sosyal medya ile SEO arasındaki ilişki hakkında çok sayıda söylenti var. Peki, bu ilişkinin etkisi gerçekte nedir?
Sosyal sinyaller direkt olarak arama motoru sıralamasını etkiler mi?
Facebook, Twitter, Google Plus, Pinterest gibi sosyal medya platformlarında paylaşılan bir blog veya web sitesi içeriğinin arama sonuçlarında daha önlerde gösterilip gösterilmediği merak edilen bir konu olmaya devam ediyor.
Sosyal medyada daha fazla paylaşılan bir içeriğin arama motorları tarafından daha değerli görüldüğü düşünülüyor. Bu düşünceyle ilgili üç temel konu karşımıza çıkıyor.
- Google SEO çalışmalarında sosyal sinyallerin bir ranking faktörü olduğunu kabul etse de halen bu konuda algoritmasını geliştiriyor. Örneğin, Google’ın kendi sosyal ağı Google+’ı en güçlü sosyal sinyal olarak algılaması kafa karıştırıyor.
- Sosyal medyada paylaşılan linkler genellikle “nofollow” olarak kodlandığı için arama motoru sonuçlarını etkilememesi gerekir.
- Korelasyon çalışmaları yalnızca bağlantıyı ölçer; nedensellik üzerine hiçbir etkisi yoktur. Bir örnekle açıklamak gerekirse bu durum, dondurma yemek ile boğulma arasındaki ilişkiye benzetilebilir. Bu iki olay nedenler açısından bağlantılı olsa da birinin gerçekleşmesi diğerine yol açmaz.
Sosyal sinyaller de böyledir. Kaliteli içerik çok sayıda insanın bu içeriğe tıklamasını sağlar ve diğer yandan insanlar bu içeriği sosyal medyada paylaşmak isteyecektir.
Sinerjiden gelen güç
Sosyal medyayı PR kanalı olarak içeriklerinizin tanıtımını yapmak üzere kullanabilirsiniz. Başarıyla uygulandığında, bu yöntem içerik paylaşımı, sosyal medya ve SEO uygulamaları arasında güçlü bir sinerji yaratır.
SEO açısından bakıldığında, sosyal medya tanıtımı içeriklerinizi hedef kitlenize ulaştırmanızı kolaylaştırır ve bu da linklerin daha fazla tıklanması anlamına gelir. Yarattığınız sinerjiden gelen güç, sosyal medya profilleriniz ile içerik yayınlama çalışmalarınızın uyumuna yaptığınız yatırımdan kaynaklanır.
Aşağıdaki 5 ipucu sosyal medyadan en iyi şekilde faydalanmanızı sağlar:
- Hedef kitleniz, yayınladığınız içeriğin konusu ve sosyal medya paylaşımlarınız arasında bir uyum yakalayın.
- Sosyal medya profillerinizde birbirine benzeyen insanların iletişim kurmasını sağlayın.
- Sosyal medyada sektörünüzle ilgili topluluklara katılın.
- Sizi takip eden insanların içerikleriyle etkileşime girerek ilişkinizin tek taraflı olmadığını gösterin.
- Bir öğrenme süreci geçirmeye hazırlıklı olun. İçerik oluşturup paylaştıktan sonra sonuçları sürekli analiz ederek, daha iyi sonuç almanız için yapmanız gerekenleri keşfedeceksiniz.
Elbette, bu ipuçlarını kullanarak başarılı olmak için içeriğin özgün ve kaliteli olması çok önemlidir. Farkınızı ortaya koyan içerikler oluşturun. Sektörünüzde içerik açısından nelerin dikkat çektiğini araştırın ve markanızla bu konular arasında ilişki kurmaya çalışın. Trendlere uygun içeriklerle hedef kitlenizden alacağınız etkileşimi ve sosyal ağlardaki görünürlüğünüzü artırabilirsiniz.
Sosyal medya çalışmaları SEO’yu gerçekten etkiliyor mu?
Sosyal medyada etkileşim alan ve yalnızca sosyal medya üzerinden link verilmiş bir içerik düşünelim. Bu içeriğe ait linkin aldığı etkileşime baktığımız zaman paylaşıldığı kadar tıklanmadığını görebiliriz veya tam tersi olabilir. Elbette durum bu olmak zorunda değil fakat SEO açısından baktığınızda birçok farklı senaryo olabilir.
Link inşası yani orijinal içeriğe dış sitelerden verilen linklerin, içeriğin arama motorları nezdinde değerini artırdığını göz önüne alırsak; sosyal medyada yayılan içeriğinizin paylaşıldıkça sosyal sinyaller yarattığını ve bu linklerin nofollow etiketli olsa dahi arama motorlarındaki sıralamanızı etkilediğini öne sürebiliriz.
Elbette sosyal sinyaller doğru bir SEO uygulaması için yeterli değil, bir içeriğin sosyal medya dışında da tanıtımının yapılması ve dış sitelerden link alması gerekiyor.
Web sitesi ve blog içeriklerinin organik arama sonuçlarından gelen trafiğe her zaman ihtiyacı var. Arama motoru sonuç sayfalarında çıkmak için yapılacak çalışmaların sosyal medya kampanyaları kadar önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Sonuç
Sosyal sinyallerin SEO üzerine etkisi tartışılmaya devam eden bir konu. Yine de birçok SEO otoritesi tarafından açıklanan araştırma sonuçları sosyal medya etkileşimlerinin site trafiğine etkisini göstermeye yetiyor. Yalnızca sosyal medya üzerinden hedef kitleye ulaşmaktansa, uzman kişilerce gerçekleştirilen SEO çalışmaları ile sosyal medya aktiviteleri birlikte yürütüldüğünde en iyi sonucu alacağınızdan emin olabilirsiniz. Sosyal medya kampanyalarınız görünürlüğünüzü artırırken, SEO çalışmaları ile verdiğiniz bilgilere erişmek isteyen hedef kitlenize ulaşmış olursunuz.