Eğlenceli Uygulama ve Oyunları Müşteriye Dönüştürme Artırılmış gerçeklik ile ilgili trendleri yazarken elbette Pokémon Go’dan bahsetmemek olmazdı. Yaklaşık bir ay önce Niantic Games tarafından yayınlanan Pokémon Go, artırılmış gerçeklik tabanlı bir uygulama olarak kullanıcıların gerçek dünyada sanal ögelerle keyifli bir deneyim yaşamasına imkan sağladı. Kısa zamanda milyonlarca kullanıcıya ulaşan oyunda bir süre sonra markalara pazarlama fırsatı sunmak amacıyla sponsorlu lokasyon özelliği açıldı. Böylece McDonald’s, Jamba Juice ve Zipcar gibi markalar oyuncuları belirli lokasyonlara yönlendirerek, müşteriye dönüştürme imkanı elde etti. Pokémon Go’nun popülerliği sürerken bazı bloglarda uygulamanın pazarlama amacıyla nasıl kullanılacağına dair öneriler yazılmaya devam ediyor.
Artırılmış Gerçeklik Tabanlı Alışveriş Deneyimleri Mobilin hızlı yükselişi ile birlikte markalar da mobil reklam modellerine yönelmeye başladı. Son zamanların tüketici trendi olarak kişiselleştirilmiş deneyimlerin de öne çıkması, online alışverişlerin de bu doğrultuda geliştirilmesinin yolunu açtı. Teknoloji desteği ile birlikte özellikle de e-ticaret sektöründe kullanılan AR tabanlı alışveriş uygulamaları, tüketicilerin ürünü almadan önce sanal ortamda denemesine imkan sağladı. Giyim, aksesuar ve makyaj markaları için geliştirilen AR uygulamaları, tüketicilere ürünleri kendi üzerlerinde deneyerek görme ve ardından satın alma konusunda ilk örnekleri oluşturdu. Modiface ve benzeri uygulamalarla Sephora gibi kozmetik markaları tüketicilere ürünlerini deneme imkanı sunmaya başladı.
Doğru Zamanda ve Doğru Yerde Bilgi Verme Google tarafından geliştirilen artırılmış gerçeklik gözlüğü Google Glass, henüz günlük hayatta kullanıma hazır olmasa da yakında benzer cihazları oldukça fazla göreceğiz. Örneğin Jaguar ve BMW gibi otomobil markaları; sürücünün gözünden kaçabilecek kör noktalar, yol durumu, hava durumu ve benzeri bilgileri sunmak amacıyla “akıllı camlar” geliştiriyor. Birçok şirket artık tüketicilere GPS verilerine dayanarak bilgi sunma becerisini benimsemeye başladı. Bunun en erken örneklerinden biri Facebook’un Place Tips (Yer İpuçları) uygulaması oldu. Platform bu uygulama ile kullanıcılara ziyaret ettikleri yerlerle ilgili bilgi veriyor; arkadaşlarının buralardaki fotoğrafları, anıları ve deneyimlerini gösteriyor. Geomarketing alanında faaliyet gösteren Yext şirketi de “lokasyon verisi yönetimi” konusunda markalara önemli fırsatlar sunuyor ve dijital haritalarda, rehberlerde ve aplikasyonlarda dijital bulunurluklarını yönetebilme olanağını sağlıyor. Bu opsiyonlar artırılmış gerçeklik ile bir araya geldiğinde bir gözlük kadar havalı olmasa da; pazarlama faaliyetleri açısından geleceğe yönelik önemli ipuçları veriyor.
Performans pazarlama şirketi Criteo ve araştırma şirketi Ovum tarafından yayınlanan “E-ticaretin Geleceği: 2026’ya Giden Yol” başlıklı araştırmaya göre tüketiciler önümüzdeki 10 yıl içerisinde markalarla olan etkileşimlerinden yüksek seviyede elverişlilik ve kişiselleştirme bekleyecek. Bu doğrultuda artırılmış gerçeklik teknolojisinin de yakın gelecekte tüketici deneyiminde önemli yer edineceğini söyleyebiliriz. Dijital ile gerçek dünya arasındaki sınırları bulanıklaştıracak olan AR uygulamaları ile tüketiciler doğru yerde, doğru zamanda bilgi edinme ve deneyimleme imkanları için marka tercihleri yapacak. Bu nedenle de şirketlerin pazarlama çalışmaları için AR trendlerini yakından takip etmesi oldukça önemli.