Movistar, internet ve akıllı telefonlarla birlikte siber zorbalığa dönüşen zorbalığın yarattığı domino etkisine dikkat çekiyor.
Öğrencilerin birbirine uyguladığı zorbalık okullarda devam ediyor. Akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte “siber zorbalık” halini alan ve çocukları derinden etkileyen bu durum, son dönemde daha hızlı şekilde yayılıyor.
Binlerce çocuk, sonuçlarını düşünmeden her gün yaşıtlarına siber zorbalık uyguluyor. Günümüzde herhangi biri, yalnızca bir tıkla durdurulamaz bir domino etkisi yaratacak siber zorbalık hareketi başlatabiliyor.
Arjantinli elektronik ve teknoloji şirketi Movistar, Dhélet Y&R’la birlikte hazırladığı kampanyada akıllı telefonları merkeze yerleştirerek, siber zorbalığın sebep olduğu domino etkisini çarpıcı şekilde gösteriyor. Bu bağlamda, telekomünikasyon şirketlerinin, güvenli bir internet ortamı yaratmaktan sorumlu olduğu, bu konuda farkındalık geliştirmek için ve hem çocukları hem de yetişkinleri siber zorbalığa engel olmaları için eğitmeleri gerektiği mesajını veriyor.
Reklam filminde 2 kız öğrenci, fazla çalışkan olduğunu düşündükleri bir sınıf arkadaşlarını tuvalette sıkıştırarak, alnına “ucube” yazıyor ve bunu videoya kaydederek internette paylaşıyor. Zorbalığa uğrayan kız ise kimsenin onu sevmediğini ve herkesin ondan nefret ettiğini düşünüp üzülüyor…
Küresel boyuttaki kampanya, dijital toplumda varlığını sürdüren eğitim inisiyatiflerini, sorumluluk sahibi teknoloji kullanımına ve savunmasız çocukların ve gençlerin kendilerini siber zorbalıktan nasıl koruması gerektiğini öğretmeye davet ediyor.