Kıss‑Cam Krizini Sürdürülebilir Yaratıcılığa Taşıyan Ajans: SODA

Boston’daki Coldplay konserinde stadyumun dev ekranına yansıyan “kiss‑cam” görüntüsü, evli bir teknoloji CEO’su ile şirketinin insan kaynakları direktörünü samimi bir pozda yakaladı. Konser ışıkları henüz sönmeden kaydedilen video, TikTok ve Reels üzerinden dakikalar içinde on milyonlarca kişiye ulaştı; #ColdplayGate etiketi hem kültürel magazin hem de iş etiği başlıklarında dünyayı ikiye böldü. İzleyiciler CEO’nun aile hayatını, güç dengesini ve şirketin kurum içi politikalarını sorgularken, markanın yatırımcılarından çalışan forumlarına uzanan zincir tepkiler yükseldi. Reddit’te “CEO etik ihlali” başlıkları trend oldu, LinkedIn paylaşımlarında “liderlik krizine örnek vaka” analizleri boy gösterdi, finans kanalları şirketin itibar primini tartışmaya açtı. Böylece yalnızca birkaç saniyelik bir stadyum anı, küresel ölçekte hem kişisel hem kurumsal bir fırtınaya dönüştü.

Tam da bu kargaşanın ortasında SODA, sürdürülebilir yaratıcılık vizyonuyla devreye girdi. Ajans, skandalın duyulduğu gün LinkedIn sayfası ve @sodamedya Instagram hesabından tek görsellik bir gönderi paylaştı:

“Kaçamak işlere gerek yok: sürdürülebilir yaratıcılık ve tutkulu çözümler SODA’da.”

Gönderinin açıklaması ise gündemi zekice sahipleniyor, markalarla ajanslar arasındaki uzun soluklu ilişkileri romantik bir metaforla ele alıyor:

“Bazı ilişkiler vardır… brief’le başlar, bütçeyle güçlenir, krizle sınanır.

Ve sonunda… ‘başka ajanslara baktın mı?’ sorusuyla göz göze gelinir.

💍 Ama ayrılmak zordur. Çünkü yıllar içinde her sunumu birlikte atlatmışsındır.

🥲 Bu post, ajansından kopamayan ama hâlâ o eski heyecanı arayan tüm markalara gelsin.

Bu yaratıcı müdahale, SODA’nın kendi geliştirdiği “kriz anlarında sürdürülebilir yaratıcı refleks” modeline dayanıyor. Model;

• Anlık veri dinlemesi ile trendin nabzını tutmak,
• Kültürel bağlam okuması ile konuya değer‑odaklı bakmak,
• Etik çizgiyi aşmadan marka görünürlüğü sağlamak prensiplerinden oluşuyor.

SODA, sansasyondan prim yapmak yerine tartışmayı “geçici kaçamaklar mı, kalıcı değerler mi?” sorusu etrafında ele alıyor. Skandalın alevini fazla kurcalamadan konuşulabilir bir zemin sunuyor ve ajans‑marka ilişkilerine sürdürülebilirlik gözlüğüyle bakan eğlenceli bir diyalog başlatıyor. Kısacası, drama kısa, yaratıcılık uzun; sahne şimdi SODA’nın!