Deneyimsel pazarlama; ürün ya da hizmeti henüz satın almadan deneyimlemeye imkan sunarak, markanın sağlayacağı faydayı tüketiciye yaşatmaya odaklanır.
Marka deneyimi ve pazarlamasında müşteriyle birebir etkileşim artık çok beğeniliyor ve bunun üzerinde durulan konular oldukça dikkat çekici olarak işleniyor. Bir markayı deneyimleyebilme şansı sadece ürüne sahip olmak, yalnızca ürünü kullanmak üzerinden yürütülmüyor. Bunun yerine markalar öncelikli olarak ürünü tüketiciye ulaştırma, kullandırma ve marka hakkında fikir verme gibi "pre-experience" odaklı stratejileri izliyor. Bu ulaştırma yalnızca sample/numune gönderme gibi değil, tüketici markanın vizyonu hakkında deneyim kazanma şansı da buluyor.
Geleneksel reklamcılık kurallarında birkaç yıl içerisinde genel geçerlik kazanan bu pazarlama şekli; radyo, basılı ilan ve televizyon gibi görsel reklamcılığın çok daha ötesinde. Çünkü ürününe ve vizyonuna güvenen firmaların bunu kullanmamaları için hiçbir sebep yok. Dijitalin gelişimi ve sosyal medya kullanımının artmasıyla bu uygulamaların sayısı daha da yükseliyor ve bu da deneyim pazarlamasında olumlu bir gelişme.
Müşterisiyle derin bağ kurmak markaların ana hedefi olduğu için çok başarılı deneyim pazarlaması örnekleri mevcut. Aşağıda IKEA, Reebok ve TNT'nin başarılı ve ilgi çekici projelerini incelerken, Nike'ın neredeyse hiçbir şey yapmadan nasıl en çok satan ürünü yarattığına bakacağız.
IKEA'dan Yatılı Misafirlik Deneyimi
Essex’deki Ikea müşterileri, fan sayfasında Ikea’da bir gece kalmak istediklerini dile getirdiler. Marka buna cevap olarak Sleepover adında bir proje hayata geçirerek, müşterilerine mağazanın içinde bir gece konaklama fırsatı verdi. Müşteriler kendi yataklarını kendileri kurdular ve hep birlikte bir gece Ikea’da “pijama partisi” konseptiyle ilginç bir deneyim yaşamış oldular.
Deneyimsel pazarlamanın temel hedefi uzun vadeli tüketici kitlesine sahip olmak. “Lifetime customer value” yani hayat boyu markanın gözünde oluşan müşteri değeri, genel geçer müşteriden daha fazla. Yoğun bir marka-müşteri bağı yaşanmasında büyük rol oynayan bu stratejide temel etken, müşterinin her duyusuyla ürüne ulaşabilmesini sağlıyor.
Tüketicinin ürünü deneyimleme fırsatı bulduğu sırada yaşadıkları hafızasında yer ediyor ve bu onu markaya bağlıyor. Ayrıca tüketici, deneyim pazarlaması uygulayan markaları samimi buluyor.
Reebok'ın Sokak Koşusu
Deneyimsel pazarlama kampanyaları one-to-one/müşteriyle birebir veya one-to-many/yani birçok müşteriyle yapılabiliyor. Yakın zamanda Reebok, Stockholm’de yeni ayakkabısı ZPump 2.0 için bir sokak koşusu yarışması düzenledi. Outdoor ilan penceresine ayakkabıları yerleştiren ve yeteri kadar hızlı koşanlara ayakkabılardan hediye eden marka, deneyimsel pazarlama için en iyi örnek uygulamalarından biri haline geldi.
Nike Air Force'un Tarihçesi
Nike Air Force’un çıkış noktası, 80’li yıllarda Philadelphia’daki kültür akımının bir parçası haline gelmiş olan basketbolu oynarken, basketbol ayakkabısı olarak giyilmesiydi. Ancak ürünün kısa sürede hip-hop kültürünün içine girmesi belki de deneyim pazarlamasının ilk örneklerindendi. Bunun ne demek olduğu, tüm ABD bu ayakkabıları giydiği zaman anlaşılmıştı.
Kültüre birebir uyan Air Force ayakkabıları için Nike’ın kendisinin ayrı bir reklam yapması gerekmedi. Ayrıca deneyimsel pazarlamanın yarattığı otomatik etki, ürüne ve dolayısıyla markaya bağlılık oluşturdu.
Sanal Gerçeklik ve Deneyimsel Pazarlama
Son zamanlarda reklamcılık sektöründe de oldukça fazla yer almaya başlayan sanal gerçeklik uygulamaları, kullanıcının daha önce hiç bilmediği bir deneyim yaşamasını sağladığı için adım önde gidiyor. Simülasyon teknolojisiyle tam bir gerçeklik ortamı yaratmayı hedefleyen sanal gerçeklikte, farklı ortamları gerçekçi kılma becerisi deneyimleniyor.
Sanal gerçeklik için uygulamalar arttıkça, oyunlar ve programların daha çok gerçek hayata uyarlanması ve kullanım alanının artması bekleniyor. Sanal gerçekliğin pazarlamada diğer kullanım alanları için "Sanal Gerçeklik İle Pazarlama Yöntemleri" başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.
Jim Beam'den Devil's Cut için VR Uygulaması
Ünlü viski markası Jim Beam'in ürünü Devil's Cut için 2015'te yaptığı VR uygulaması oldukça dikkat çekiciydi. Viskiye bakış açısını tam olarak değiştiren bu deneyim, bambaşka bir pazarlama anlayışıyla fark yaratıyor.
Jim Beam uygulamasını telefonunuza indirerek Occulus Rift veya Samsung Gear VR Headset ile entegre ediyorsunuz. Şişeye baktığınız zaman, viskinin bardağa dökülüşünü şişenin içinden gözlemleyebiliyorsunuz. 3D roller coaster adı verilen teknikle çalışılmış bu deneyimi ABD'de New York, Orlando, Chicago ve San Francisco'daki bazı barlarda deneyimleme şansı bulabiliyorsunuz.
Proje Samsung Gear VR headset'lerin kullanıldığı 250 tane bar ve 16 tane satış alanında uygulandı. Ayrıca AdWeek ve Fortune'da da yapılan haberlerde marka adına farkındalık artışı gerçekleşmiş oldu. Kampanya detaylarını buradan öğrenebilirsiniz.
Özetle;
Sıra dışı fikirleri uygulayarak fikirlerin hayat bulmasını canlı canlı izlediğimiz reklamcılığa deneyimsel pazarlama diyebiliriz. Burada dikkat edilecek nokta kullanılan tekniklerin ve markanın birbiriyle alakalı olması; yani marka, uyum sağlamak istediği teknolojiyi hedef kitlesine göre ve kendi imajını gözeterek uygulamalı.
Yaratıcı fikirlerin müşteriyle doğrudan buluşma anı diyebileceğimiz deneyimsel pazarlama uygulamaları, markalar kendini geliştirdikçe ve tüketicisine birebir hitap etmeye yaklaştıkça daha da çoğalacak ve başarılı örneklerin sayısı artacak. Bu alanda rekabet arttıkça ve teknoloji geliştikçe markalar da gerek sosyal medya uygulamalarıyla, gerek doğal ortamda deneyimleme fırsatını müşterisine sunmaya devam edecek.