Pazarlama dünyası sürekli hareket hâlinde. Kampanyalar hızla değişiyor, kullanıcı davranışları dönüşüyor, her temas noktası başka bir veri üretiyor. Böyle bir ortamda markalar için en kritik soru artık şu: Gerçekte ne kadar etki yaratıyoruz?
Raporlarda gördüğümüz tıklamalar, gösterimler, dönüşüm oranları elbette önemli. Ancak bunlar çoğu zaman buzdağının görünen yüzü. Asıl değer, yapılan pazarlama faaliyetinin “ek olarak” ne yarattığını görmekte; yani artımlılığı (incrementality) ölçebilmekte yatıyor.
Bu nedenle Google’ın bu yıl artımlılık testleri üzerinde yaptığı büyük güncellemeler, pazarlama dünyasında çok daha derin bir değişimin sinyallerini veriyor. Çünkü artık mesele sadece performansı raporlamak değil, performansın gerçek sebebini anlamak.
Gerçek Değeri Kanıtlamak Artık Her Zamankinden Daha Önemli
Markalar uzun zamandır pazarlama yatırımlarının gerçek dünya etkisini ispatlamanın zorluğundan söz ediyor. Yapılan bir çalışmada ABD’de kıdemli pazarlama analitiği profesyonellerinin %80’i, artımlılık testlerinden elde edilen içgörülerin gelir artışına doğrudan katkı sağladığını belirtiyor.
Bu nedenle Google’ın artımlılığı daha erişilebilir hâle getiren yenilikleri, sadece teknik bir güncelleme değil; pazarlama bütçelerini büyümenin motoru hâline getirecek bir dönüşümün parçası.
Artımlılık Artık Daha Erişilebilir, Daha Güçlü, Daha Entegre
Google’ın attığı adımlar, artımlılık testlerinin hem uygulanmasını kolaylaştırıyor hem de sonuçların doğruluğunu artırıyor. Üstelik bunu yaparken markaların büyüklüğüne ya da bütçesine bakmıyor.
1. Yüksek bütçe bariyeri kaldırılıyor
Eskiden artımlılık testi yapmak ciddi bir maliyet gerektiriyordu. Tek bir test 100 bin dolar seviyesine kadar çıkabiliyordu. Google’ın yeni güncellemesiyle bu eşik 5 bin dolara kadar düşürüldü.
Bu değişiklik küçük ve orta ölçekli markaların da “reklam verdiğim için mi oldu, yoksa zaten olacak mıydı?” sorusuna bilimsel bir yanıt almasını sağlıyor. Ayrıca testlerde ölçülecek dönüşüm türleri ve uygulanabilirlik ayarları da çok daha esnek hâle getirildi.
2. Metodoloji güçlendiriliyor, sonuçlar daha net
Google, istatistiksel modellerden deney tasarımlarına kadar testlerin bilimsel altyapısını geliştirdi. Bunun sonucu olarak markalar artık %50’ye varan oranda daha sık kesin ve şeffaf sonuç alabiliyor. Belirsizlik azaldıkça karar alma süreçleri güçleniyor; kampanyaların gerçekten ne işe yaradığı çok daha net ortaya çıkıyor.
3. Daha hızlı raporlama, daha hızlı aksiyon
Artımlılık testleri yalnızca güçlü veri üretmekle kalmıyor; bu veriye daha hızlı ulaşmayı sağlıyor. Yeni raporlama altyapısı sayesinde pazarlamacılar:
-
Test boyutunu kendileri belirleyebiliyor
-
UI üzerinden istatistiksel güven seviyelerini seçebiliyor
-
Sonuçlara çok daha hızlı erişebiliyor
Bu hız özellikle ilk bakışta “düşük” görünen etkiyi bile anlamlandırmayı kolaylaştırıyor. Kısacası daha hızlı içgörü, daha hızlı optimizasyon demek.
Bütüncül Ölçümlemenin Üç Ayağı: Artımlılık, MMM ve Atıf
Artımlılık tek başına güçlü bir araç olsa da asıl değer, diğer ölçümleme modelleriyle birlikte kullanıldığında ortaya çıkıyor.
-
Marketing Mix Modeling (MMM) tüm kanalların, sezonluk etkilerin, ekonomik şartların satışa nasıl etki ettiğini makro ölçekte gösterir.
-
Artımlılık, belirli bir kampanyanın veya kanalın kesin, nedensel etkisini ortaya koyar.
-
Atıf modelleri, kullanıcı yolculuğunu takip eder ve dönüşümde hangi temas noktasının pay sahibi olduğunu belirler.
Bu üç yaklaşım birlikte kullanıldığında markalar hem geniş resmi hem de kampanya bazlı gerçek etkiyi görebilir. Google’ın yeni artımlılık testleri, özellikle MMM modellerinin doğruluğunu artırmak için çok değerli bir veri kaynağı oluşturuyor.
Artımlılık yalnızca netliği artırmıyor; tüm ölçümleme ekosistemini daha güvenilir hâle getiriyor.




