Dijitalajanslar.com, 2026’ya girerken sektör profesyonellerine ‘yeni yılın marka, pazarlama ve iletişim dünyasında neyi değiştireceğini’ sordu. Değişen dengeleri, yükselen trendleri ve riskli alanları değerlendiren uzmanlar, markaların yeni dönemde nasıl bir stratejik yol haritası çizmesi gerektiğine dair görüşlerini paylaştı.
1) 2026'da sektörünüzdeki en büyük değişim sizce ne olacak?
2026’ya girerken en büyük kırılmanın yaratıcılığın üretiminde değil, yaratıcılığın kürasyonu ve anlamlandırılmasında olacağını düşünüyorum.
AI artık herkesin erişebildiği bir araç seti haline geldi fark yaratan şey neyle üretildiği değil, neden ve nasıl kullanıldığı olacak.
Bir Art Director perspektifi ile sektör ve sahada net gördüğüm şey şu: Markalar görsel bolluk içinde boğuluyor ama ayırt edici görsel hafıza giderek azalıyor. 2026’da kazananlar, AI’ı hız için değil estetik tutarlılık, bağlam ve hikaye derinliği için kullananlar olacak.
Bu da ajansları üreten değil, seçen, eleyen, yöneten ve markaya özgü bir görsel dil inşa eden yapılar olmaya zorlayacak.
2) 2026’da hangi hizmet alanları sizin için büyüme fırsatı sunarken, hangileri riskli veya doygun hale gelecek?
Büyüme fırsatı sunan alanlar Brand Identity Systems fakat elbette Logo’dan fazlası, Creative Direction ve AI Production birleşimi yani AI üretir ama ne üreteceğini söyleyen insan vizyonudur. Bu nedenle art direction, creative supervision ve estetik kürasyon hizmetleri ciddi şekilde değer kazanacak. Ve kesinlikle Editorial Content Design yani markaların yalnızca reklam değil, anlatacak bir fikri ve dili olması gerekecek
Riskli ve doygun alanlar ise sadece çok içerik vaadi sunan, strateji ve kimlik içermeyen paketler ve AI çıktısını olduğu gibi kullanan, marka hissini kaybettiren işler olacaktır.
3) 2026 için işletmelere ve markalara vereceğiniz tek bir net tavsiye ne olurdu?
Kreatif üretimi bir “kampanya işi” değil, bir “estetik sistem işi” olarak tasarlayın.
Yatırımı daha fazla içerik üretmeye değil kimliğinize, estetiğinize ve tutarlı bir yaratıcı dile yapın. Çünkü 2026’da rekabet avantajı hız değil, karakter olacak.
Biraz açmak gerekirse, 2026’da kazananlar daha fazla içerik üretenler değil, aynı kaliteyi daha hızlı, daha tutarlı ve daha ölçülebilir üretenler olacak. Bunun yolu da net güçlü bir creative direction, tekrar kullanılabilir şablonlar, doğru AI entegrasyonu ve en önemlisi markanın duygusunu koruyan bir estetik çıta.
Çünkü hız artık herkeste var, farkı yaratacak olan şey, hızın içinde anlamı ve kaliteyi kaybetmemek.
Yazar Hakkında:
Murat Uluc, RASTRO STUDIO’nun kurucu ortağı ve Art Director’üdür. Farklı sektörlerde ödüllü projelere imza atmış, marka kimliği, görsel hikaye anlatımı ve yaratıcı yönlendirme alanlarında uzmanlaşmıştır. Teknoloji, lifestyle ve perakende odaklı markalar için strateji ve tasarımı birleştiren bütüncül yaratıcı sistemler kurgular.






