Dijitalajanslar.com, 2026’ya girerken sektör profesyonellerine ‘yeni yılın marka, pazarlama ve iletişim dünyasında neyi değiştireceğini’ sordu. Değişen dengeleri, yükselen trendleri ve riskli alanları değerlendiren uzmanlar, markaların yeni dönemde nasıl bir stratejik yol haritası çizmesi gerektiğine dair görüşlerini paylaştı.
2026'da sektörünüzdeki en büyük değişim sizce ne olacak?
2026’da marka ve pazarlama tarafında en büyük değişim, hızın değil yönün değer kazanması olacak. Bugüne kadar “daha fazla içerik, daha fazla mecra, daha fazla kampanya” ile ilerleyen pek çok marka, bunun sürdürülebilir olmadığını fark etti. Artık herkes aynı araçlara, aynı yapay zekâ sistemlerine ve benzer veriye erişebiliyor. Bu yüzden farkı yaratan şey teknoloji değil; stratejik netlik.2026’da markalar için asıl soru şu olacak: Biz gerçekten neyi temsil ediyoruz ve bunu kime, neden anlatıyoruz? Bu soruya net cevap veremeyen markalar görünür olabilir ama kalıcı olamayacak.
2026’da hangi hizmet alanları sizin için büyüme fırsatı sunarken, hangileri riskli veya doygun hale gelecek?
Büyüme fırsatı sunan alanlar; stratejiyle uygulamayı birbirinden ayırmayan, satışa ve iş sonuçlarına temas eden danışmanlık modelleri olacak.Markanın sadece dış iletişimini değil, iç karar alma süreçlerini de ele alan çalışmalar öne çıkacak.Öte yandan; sadece içerik üretimine, sadece reklam yönetimine ya da “herkese uyan paket çözümlere” dayanan hizmetler ciddi şekilde doygunluğa ulaştı.Markayı tanımadan yapılan işler artık güven vermiyor.2026’da şirketler şunu daha net soracak:“Bu çalışma bana gerçekten ne kazandırıyor?”Bu soruya somut cevap veremeyen hizmet modelleri risk altında.
2026 için işletmelere ve markalara vereceğiniz tek bir net tavsiye ne olurdu?
Strateji olmadan hızlanmayın. Her mecrada olmak, her trendi yakalamaya çalışmak ya da rakip ne yapıyorsa onu yapmak; kısa vadede hareket hissi yaratabilir ama uzun vadede markayı yorar. Yanlış yönde hızlı gitmek, durup düşünmekten çok daha maliyetlidir. 2026’da güçlü olan markalar; kendini tanıyan, sınırlarını bilen ve “herkes için” değil doğru kitle için tasarlanmış kararlar alan markalar olacak.
Yazar Hakkında:
Gülden Şenolan, marka stratejisi alanında tutkuyla çalışan ve yaratıcı düşüncenin iş sonuçlarına etkisine inanan bir profesyoneldir. Kariyer yolculuğu lise yıllarında aldığı grafik tasarım eğitimiyle başladı. Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden başarı bursuyla mezun olduktan sonra, tasarımdan gelen yaratıcı bakış açısını stratejik iletişimle birleştirdi.
Ardından Altınbaş Üniversitesi’nde Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi yüksek lisansını tamamlayarak markalara sadece görsel değil, bütünsel ve stratejik değer sunan bir perspektif geliştirdi. Kozmetik, yapı, enerji ve yeme–içme gibi birçok sektörde markaların hikâyelerini şekillendirdi; özellikle yedi yılı aşan yapı sektörü deneyiminde iç mimariyle marka stratejisini buluşturan projelere imza attı.
Bugün ise İstanbul ve Budapeşte arasında çalışarak farklı kültürlerden beslenen birikimini markaların büyüme yolculuklarına aktaran stratejik bir iş ortağı olarak konumlanıyor.







