Yeni bir blog paylaşımında bulunduğunuzda, sosyal paylaşımlar, sayfa görüntülemeleri ve yorumlar beklersiniz. Fakat bazen, tuhaf bir sessizlikle karşılaşabilirsiniz ve bu durumda, içerik pazarlama önerilerine ihtiyacınız olabilir. Sosyal medya ve sosyal medya içeriklerini pazarlama için kullanmak yeni bir kavram değil. Özellikle 2013 senesinde "İçerik Pazarlama" olarak adlandırılan bu pazarlama türünün çok daha önem kazanacağını öngörebiliriz. Online platformlarda ne kadar sıklıkla içerik paylaşıldığını bir düşünün; şu an bir milyar Facebook kullanıcısı var ve Twitter’ın belirttiğine göre, her iki buçuk günde bir milyar “tweet” atılıyor. Bu da, bir çok içerik ve bir çok ses tonu demek. Bu sebeple, takipçilerinize ulaşmak ve potansiyel oluşturmak için sadece içerik yayınlamak ve alışılagelmiş pazarlama yöntemlerini kullanmaktan daha fazlasını yapmalısınız. İçeriğinizin kalabalığın arasından sıyrılabilmesini sağlamak için bazı konulara dikkat etmeniz gerekebilir. İşte bunu başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmeniz için içerik pazarlama önerileri: 1- Sürekli yeni şeyler denemek için değerli vaktinizi harcamayın Evet. Her blog paylaşımınızda yeni bir yaklaşım sergilemeniz için bir sebep yok. Zaten bunlar önceden bir çok kez keşfedilen içerikler… Analytics panelinden site trafiğinizi inceleyin ve en çok görüntülenen, paylaşılan ve potansiyel oluşturan yazılara göz atın, daha sonra bunların benzerini nasıl yapabileceğinizi düşünün. 2- İnsanları şaşırtın Wharton Business School tarafından yapılan 7,500 New York Times makale araştırmasında, içeriği viral hale getiren faktörler tanımlanmaya çalışılmış. Bilin bakalım ne keşfetmişler? Duygu ve virallik arasındaki kuvvetli ilişkiyi… Araştırmanın “en çok paylaşılan” içeriği; şaşırma, korku, keyif, üzüntü, kızgınlık ya da tiksinme gibi ana duyguları ateşleyerek okuyucuda güçlü bir bağlantı oluşturmuş. Eminim ki tiksindirme ya da kızgınlık gibi tepkilerin markanızla ilişkili olmasını istemezsiniz fakat asıl nokta bu değil. Önemli olan; içeriğin, okuyucuda güçlü bir duygusal tepkiyi tetiklediği zaman kendini pazarlayabilecek olması. Kullanıcılar içeriğinizi inceledikten sonra, başkalarının da aynı duyguyu hissetmesini sağlamak için içeriği paylaşmak ve bu duygu eğer başlıkta uyandırılabiliyorsa, onu tıklamak isterler! Viral İçerik Pazarlama Stratejileri başlıklı yazımızda içeriklerinizi virale dönüştürme ve paylaşım oranlarını artırma amaçlı stratejileri inceleyebilirsiniz. 3- Etkili bir başlık kullanın Shareaholic, 2012’nin Ekim ayında, 200,000 web sitesini inceledi ve bu sitelerin %27.27’sinin trafik akışının sosyal medya yönlendirmelerinden geldiğini tespit etti. Bu, Twitter, Facebook, Linkedin ya da diğer platformlarda paylaşıldığı zaman, içeriğin diğerleri tarafından keşfedilme olasılığı büyük ölçüde artıyor demek. Peki, içeriğinizin tıklanma oranını nasıl arttırabilirsiniz? Siz sosyal medyada gördüğünüz bir bağlantıyı neden tıklarsınız? Mesela harika bir başlık ilginizi çekebilir ve tıklamanızı sağlayabilir. Bu, konu ne olursa olsun, harika bir başlığın içeriğinizin daha fazla yayılmasını sağlayacağı anlamına gelir. Peki, harika bir başlık neler içerir? Bu, e-posta ile pazarlama için konu satırı (subject line) yazmaya benziyor. Harika konu satırları ve başlıklar hazırlayabilmek için gerekli dört özellik ise şunlar; Kullanışlılık: Bu blog paylaşımı neden değerli? “Özel” olun: Bu blog paylaşımından ne öğrenebileceğim? Özgünlük: Bu blog paylaşımı neden ilgi çekici ve özgün? Önemlilik: Bunu neden ŞİMDİ okumalıyım? Yazdığınız her başlıkta bu dört özelliği uyguladığınıza emin olun. Bu sayede, insanlar sosyal medya aracılığıyla sizin içeriğinizi daha çok paylaşma eğiliminde olacaklardır. 4- Anlatma, göster! Ekim 2012’deki son içerik verileri, Pinterest’in, Yahoo! trafiği ve Google yönlendirmelerini de geride bırakarak, yayıncıların web sitelerine sağlanan trafik açısından dördüncü potansiyel kaynak olduğunu gösteriyor. Facebook ise, Pinterest’i ikiye katlayarak trafik akışının %5.50’sini yayıncıların sitelerine göndermiş. Buna ek olarak, Facebook’taki fotoğraflar, ortalama paylaşımların %53’ünden fazla “like” oluşturuyor. Günümüzün sosyal medya platformları, görsel içerikleri ödüllendiriyor. Görsel içerikler, içerik stratejinizin önemli bir parçası olmalı. En iyi içerik yayıncıları, içeriklerinde görsellere yakından ilgi gösteriyorlar; özellikle görsellerini markalaştırmak gibi küçük detaylara önem veriyorlar. Bu şekilde, görselleriniz Pinterest’te “pin”lendiği zaman ya da Facebook’ta paylaşıldığı zaman marka farkındalığı devam ediyor. Paylaşımı ve katılımı artırmak için pazarlamanıza görseller eklemenin başka bir yolu da var. Örneğin, içeriğinize çekici görüntüler eklemek; dönüşümü daha tanımlayıcı bir şekilde sunup, içerik sunumunu cazip hale getirerek, Facebook, LinkedIn, ve Google+ gibi platformlarda paylaşımlarınızı daha ilgi çekici hale getiriyor.   Peki, görsellik konusunda uzman olabilir misiniz? Endişelenmeyin, tasarımcı olmanız gerekmiyor. İçeriğinize harika görseller yaratmak için Photoshop ya da olağanüstü tasarım yeteneklerine sahip olmanız gerekmiyor. İçeriğinize kolayca görsel yaratabileceğiniz ücretsiz bir çok görsel araç var. 5- Blogunuzun, içeriğinizi pazarlamasını sağlayın Sitenizde daha çok sosyal medya yönlendirme trafiği oluşmaya başladıysa, ilk defa o içerik aracılığıyla yeni ziyaretçiler geliyor demektir. Bu ayrıca, bu yeni ziyaretçilerin sizin hakkınızda pek bir şey bilmedikleri ve bu durumda sizin onların ilgisini yakalamanız ve içeriğinizin taşıyıcıları olmadan önce saygılarını kazanmanız gerektiği anlamına da geliyor. Blogunuzu, içerik sunumunu geliştirmek ve daha fazla içerik önerisi sunabilmek için nasıl kullanabileceğinizi düşünün. Örneğin aşağıdaki gibi içerik pazarlama bileşenleri kullanabilirsiniz;   Öneri bileşenlerinin yanı sıra, tabi ki her bloğun sahip olması gereken sosyal takip ve paylaşım modülleri var. Okuyucularınızın, içeriğinizi sosyal medyada paylaşabilmelerini kolaylaştırmak ve içeriğinize daha fazla erişebilmelerini sağlamak çok önemli. Mesela, siz hiç “tweet” buttonu olmayan bir yazıyı “tweet”lemeyi denediniz mi? Kim, 1) URL’yi kopyalamak, 2) başka bir sekme açmak, 3) bağlantı kısaltmak, 4) bağlantıyı oraya yapıştırmak, 5) kısaltma tuşuna basmak, 6) bağlantıyı kopyalamak, 7) Twitter hesabına gitmek, 8) bağlantıyı oraya yapıştırmak, 9) yayıncının Twitter dosya aracına bakmak, 10) ve sonra “tweet”lemek için özel hazırlanmış kopyasını eklemek ister? Yazarken bile yorucu. Okuyucularınız için hayatı kolaylaştırın ve paylaşım ile içerik pazarlamanız adına yaptıklarını izleyin. Son olarak, blog aboneliğini kolay hale getirdiğinizden emin olun. Blogunuz, abonelik modeline sahip olmalı ki, siz yeni bir içerik yayınladığınızda insanlar e-posta uyarısı alsınlar ya da isterlerse, RSS aboneliği alabilsinler. 6- Arama motorlarını (SEO) unutmayın Her blog paylaşımı yayınladığınızda, sitenizde Google tarafından endekslenen yeni sayfalar yaratıyorsunuz. Yani, Google sizin için içeriğinizi ücretsiz olarak ve sınırsız bir şekilde pazarlıyor. Sadece “blogging” yapmak içeriğinizi pazarlamanıza yardımcı olabilir fakat SEO’ya önem verirseniz, daha kuvvetli bir “içerik pazarlama” gerçekleştirmiş olursunuz. Bunun için, içerik stratejinizde anahtar kelimeler kullanmalı ve Arama motoru sonuç sayfalarında daha çok bulunabilmesi için blog içeriğinizi optimize etmelisiniz. İnsanların ihtiyaçlarına hitap eden blog içeriğinin, aylarca belki yıllarca trafik akışı sağlayacağını unutmayın.