Google’ın yenilikçi gözlüğü Glass, adeta gelecekten gönderilmiş bir bilimkurgu örneği olarak karşımıza çıktı. İnterneti yüzünüzde taşımak, bu gözlüklerin şık olup olmayacağı tartışılırken asıl soru pek sorulmadı: Google Glass nasıl çalışıyor? Google’dan Timothy Jordan, Google Glass’ın “Mirror” API ve arayüzünün nasıl göründüğüne dair bir sunum yaptı. Nasıl çalıştığını şöyle açıklıyor:

Ana Kontoller Gözlük, cep telefonunuzun ekranı gibi bir görüntüye sahip... Çerçevesi, aslında üç ana jest ile bir dokunmatik fare… Seçmek için parmağınız ile bir kere dokunun. Kaydırmak için parmağınızı temple boyunca kaydırın. Bir ekrandan çıkmak için aşağıya kaydırın. Bir şeyi başlatmak için, çerçeveye parmağınızda dokunun (ya da kafanızı sallayın), ve gözlüğün ana ekranına bağlanın. Ana ekrandan birkaç şey yapabilirsiniz: 1. Ekrandan çıkmak için parmağınızla Android’lerdeki geri tuşunda yaptığınız gibi aşağıya kaydırın. 2. Tekrar hafifçe dokunun ve fotoğraf çekmek ya da Glass nasıl kullanılır gibi komutlar vermek için “Ok Glass” diyin. 3. Hava durumu gibi Google Now tipi “cards” özelliklerinden bazılarını görüntülemek için parmağınızı çerçevede geriye doğru kaydırın. 4. Çerçevede parmağınızı ileri doğru kaydırın ve çektiğiniz fotoğraftan, yaptığınız aramaya, size gönderilen bir videoya, New York Times’tan aldığını bir bildirime kadar her şeyin “zaman tüneli” yoluyla yaşayacağınız deneyimin kalbine dokunun. Bütün Sistem Zaman Tünelinde! Google Gözlüğü Glass’ın aslında çeşitli zaman tüneli katmanlarından oluştuğunu söyleyebiliriz. 1. Ana zaman tüneline sahipsiniz. Yaptığınız ya da aldığınız bildirimleri görebiliyorsunuz. 2. Paketlerde gizlenen bilgilerin zaman tüneline sahipsiniz. 3. Uygulamalarda gizlenen (paylaş, cevapla vb.) gibi seçeneklerin olduğu bir zaman tüneline sahipsiniz. Evet, Google Glass’ın kullanımı hala karmaşık görünüyor çünkü Google tarafından oluşturulan bir anlatım videosu yok. İşlemlerin ilginizi çeken şeylere dokunarak çalıştığı, uygulamaların kaydırıldığı ve seçeneklere ulaşıldığı bir sistemde olduğu belli… Aslında Android telefonların kullanımına benzediği söylenebilir. Olay Bilgiyi ve Seçenekleri Sınırlamakta… Google Glass’ın kullanıcıyı dünyadan koparacak olması tartışılıyor. Gözlüğün arayüzü arkasındaki mantığa daha detaylı baktığımızda geliştiricilerinin bununla nasıl başa çıkması gerektiğine dair teşviklerde bulunuluyor: bir kullanıcıya en basit güncellemeleri önerin. Bilginin bir kısmını verin ya da bu bilgi ile ne yapması gerektiğine dair her ekranda bir seçenek sunun. Arayüzde gezinmek için gözlük çerçevesinde parmağınızı kullanmak, platformda birçok şeyi çok hızlı bir şekilde yapabilmenizi sağlayacak. Fakat aynı zamanda, Google, Glass’ın her şeyi yapmayacağını dile getiriyor. Dizüstü bilgisayarlarınızdaki ya da akıllı telefonlarınızdaki gibi yoğun bir içerik sağlamıyor. Kullanıcı deneyimi mimarisi göz önünde bulundurulduğu zaman, Glass beklendiği kadar iddialı bir çıkış yapar mı bunu önümüzdeki dönemde hep beraber göreceğiz. Elbette Google Glass'ın kullanımını artıracak en önemli konu, uygulamalar. Dünyada ve Türkiye'de birçok yazılım firması ve ajans Google Glass Uygulamaları geliştirmeye başladı. Mevcut uygulamaları ve önümüzdeki dönemde geliştirilecek uygulamaları sitemizde bulunan Google Glass Uygulamaları kategorisinden takip edebilirsiniz.